Kadınların hak mücadelelerinin yaşatılması adına, başta ülkemizin kadınları olmak üzere tüm dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü en kalbi duygularımla kutluyorum.

Her yıl yeni gelişmelerle yeşerip büyüttüğümüz kadın hakları ile yarınlara daha bir umutla bakıyoruz.

Günümüzde kadının erkekle eşit olmadığı toplumlar yürüyemeyecek, ilerleyemeyecek ve geri kalmaya mahkum olacaktır. Kadın haklarını insan haklarından ayrı değerlendirme olanağı yoktur. Kadını dışlamış toplumların tümü gerilik ve yokluk içindedir.

Şunu hiçbir zaman unutmamalıyız; kadınları ihmal eden toplumlara asla insanlık baharı gelmeyecektir.

Kadına karşı cinsiyet ayrımının ırkçılıktan daha kötü kabul edildiği günümüzde kadınların insan olarak özgürleşmesi azınlıkla ilgili bir sorun değil, toplumsal kalkınma, evrensel gelişme sürecinin temel bir unsurudur.

Kadınların birey olarak güçlerini ortaya koymaları,  sadece kendine değil hem ailesine, hem de yaşadığı topluma yarar sağlayacak ve daha iyi bir yaşam düzeyine ulaştıracaktır.

Bugün ülkeler gerek ulusal, gerek uluslararası bazda kadına karşı cinsiyet ayrımının kadına yönelik şiddetin önlenmesi için ciddi çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalara Türkiye olarak bizler de katılıyor ve katkı sağlıyoruz. Ulusal bazdaki icraatlarımızla bu çalışmaları içselleştirerek uygulamaya geçiriyoruz. Kadın hakları mücadelemiz kadın erkek eşitliğinin yanında, çağdaş uygarlıkla bütünleşme girişimlerini de güçlendiriyor.

Biz bu dünyayı kadınların daha da güzel yapacağına inanıyoruz. Kadına yapılan yatırımın geleceğe yapılan yatırım olduğunu biliyoruz. Madem cennet anaların ayakları altında o zaman hayatında da hak ettiği yerde olmasını arzuluyoruz.

Kadınların toplumsal yaşamda hak ettiği saygınlığa ulaşması dileğiyle yaşamın her alanında emek harcayan, çalışan, eğiten, yetiştiren yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren vefakar kadınlarımızın bu özel gününü tekrar en içten dileklerimle kutluyor, tüm kadınlarımızı saygı ve sevgiyle selamlıyorum.