loader image

Geçtiğimiz ay 27. Dönem Milletvekili seçimleri yapıldı. Derya Bakbak bu dönem de şehrimizi tek kadın Milletvekili olarak TBMM'de temsil edecek. Derya Hanım çevresinde mütevazi, sempatik ve çok çalışkan olarak tanınıyor. Vekilimiz ile Hışvahan'da biraraya geldik. Yeni dönemde şehrimiz icin ve bir kadın olarak kadınlar icin neler yapmak istediğini konuştuk. Derya Hanıma yeni görevinde başarılar dileyerek, gelin bu keyifli ve samimi sohbeti hep beraber okuyalım..

Oncelikle sizi tanıyalım…

16 Ağustos 1972'de Gaziantep'te doğdum. Gaziantep'te yaşıyorum. Gaziantep lisesini bitirdim. Okul birincisiydim. Daha sonra Gazi Universitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü'nü ve Anadolu Universitesi İşletme Bölümü'nü bitirdim.

Gaziantep Üniversitesi İnşaat Mühendisliği'nde mimari sekil tasarımı ve asma germe sistemlerin yapı analizi üzerine yüksek lisansını tamamladım, aynı bölümde hareketli yapı sistemleri üzerine doktoramı yaptım. 2011 'de milletvekili oldum. Ak Parti Genel Merkez Kadın Kolları MYK'sında ve MKYK'sında görev aldım. Meclis Koordinatörlüğü görevini yaptım. Bayındırlık ve İmar, Ulaştırma ve Turizm komisyonunda üye olarak calıstım. TBMM Kadın ve Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon üyeliği yaptını. Genel merkez MKYK listesinde yer aldım. Gaziantep Üniversitesinde öğretim üyeliği yaptım. Gaziantep Üniversitesinde Yardımcı Docent olarak ve Hasan Kalyoncu Universitesinde Mimarlık Bölüm Başkanlığı Görevlerini yaptım. 24. Dönemde Ak Parti Gaziantep Milletvekili idim. 27. Dönemde halkımızın teveccühü ile yeniden seçildim. Evliyim. Makine mühendisi olan, ABD'de mastır yapan ve TIP eğitimi alan iki oğlum var.

Bir dönem milletvekilliği yaptınız, şimdi bir dönem daha yapacaksınız. Yaptığınız, yapacağınız çalışmalar ve projeleriniz nelerdir?

Haftanın yedi günü (Pazar dahil) hiç boş geçirmem. Beni fiilen takip edenler ya da sosyal medyada izleyenler vaktimi hiç zayi etmediğimi bilirler. Hayata kendimden her zaman daha cok şey vermek isterim. Yaratılış gayemizin bu olduğuna inanırım. İnsanın yaradılısı Allah'ın bir mucizesidir. Hele bir de Müslüman olarak doğmuşsan sorumluluğu daha da fazla. İyi insan olacaksın, faydalı bir birey olacaksın; kendine, cevrene, topluma tüm insanlığa katkı sağlayacaksın. Bu sorumluluğa bir de kadın olma, anne olma gibi bir unsur eklenince bu seni daha da özel birisi yapıyor.

24. Milletvekilli süremde de bu böyleydi. Sürekli sahada idim. Sanayicisinden tüccarına, öğretmeninden öğrencisine, ciftcisinden köylüsüne, çocuğundan kadınına, engellilerinden akademisyenine, muhtacından yoksuluna, iscisine, emeklisine, hizmet etmeye çalıştım. Calışma masamda vatandaşlardan gelen taleplerle kendimce bir hiyerarşi belirlemistim.

Oksüz, yetim, kız çocuğu ve engelli arasında bir karar vermem gerekirse, adalet ölçüsünde bu sıralamaya göre karar verirdim. Zekâmın yettiği ölcüde en iyisini yapmaya çalışırdım. Takdir görür-görmez!!! Ancak sen kendi içinde bunun huzurunu duyarsın. Eğer bir beklenti içinde çalısırsan samimi olmaz. Maskeyle dolaşırsan, yapmadığını yapmış gibi gösterirsen, yaptığın yanlışa sen bile inanırsan ve buna da dünya böyle dersen!!! O dünya seni er ya da geç sisteminden atar ve yaptığın her şey iyi ya da kötü olarak karsına cıkar. Ben yaptığım işleri hep böyle yönet tim.

Sadece siyasette değil mesleki olarak da pek cok katkı sağladım. Muhtelif konut, villa, benzin istasyonu, okul, Gaziantep Hayvanat Bahçesi, park, müze, tarihi doku, Gaziantep gastronomi, Unesco müracatı, Gaziantep kaleşinde kalıcı düzenlemeler icin gayret ettim. Afet riski olan alanlarda iyileştirme çalışmalarında bulundum. Mülteciler için raporlar hazırladım ve sundum. Sosyal yardım kuruluşlarına, STK'lara sürekli destek verdim. Şehrimizin ekonomik dinamikleri olan odalar, borsalar, OSB'lerin Gaziantep adına tüm müracaat ve taleplerini birinci elden takip ve organizesine yardım ettim. Valaflar nezdinde Tüm iyileştirmeler de etkin bir mücadele verdim. Projeleri sonuclandırdım. Ulaşımla ilgili tüm köprü, yol, sulama, icme suyu, demiryolu projelerini takip ederek konunun muhataplarını tüm arkadaşlarımı organize ederek sonuçlandırmak icin çabaladım. Şehirde kadınlarla, kız çocuklarıyla, kadına şiddetin önlenmesi ile ilgili bilindendirme ve farkındalık calısmalarında bulundum.

24. dönem milletvekilliğinden sonra da üniversiteler de öğretim üyesi olarak topluma meslek sahibi insanlar yetiştirdim.

Bilinmesini isterim ki; yaptıklarını söylemeyi seven birisi değilim. Bu konuda eleştiriliyorum. Ben sadece isime odaklanırım. Bundan şu çıkar, buna değmez demem. Yapılması gerekeni yaparım. Kurulana ve plana sadık kalırım. Hedef koyarım, cabalarım. Cünkü ben popülist, algı yöneten, tribüne oynayan biri olmak istemem. Samimi olmayı, emeğe saygıyı, takım oyuncusu olmayı, vicdanlı ve merhametli olmayı, adil olmayı, toplumla içice olmayı, üretmeyi, tasarım yapmayı, konuşmaktan çok dinlemeyi severim. Bu ideallerimden de hic vazgeçmedim.

Yaklaşık 3 yıl sonra tekrar 27. Dönemde Gaziantep milletvekili seçildim. Bu süre içinde siyasetten, teşkilattan hiç kopmadım. 3 kez partimin genel merkez MKYK listesinde yer aldım. Sürekli şehirde yaşadığımdan vatandaslarımızla devamlı beraber oldum. Onlarda bana fikir, düşünce ve sorunlarını paylaştılar. Hal böyle olunca kendinizi sorumlu hissediyorsunuz. Cözüm arıyorsunuz. Bu arada bilgi sahibi de oluyorsunuz.

Yeni dönemde bu birikimlere yönelik cözümlerim olacak. Bir kere parti programımız var, projelerimiz var bunları secimden önce deklare ettik. Onceliğimiz secim programımız ve projelerimizin hayata geçmesi olacaktır. Malum yeni sistemde Milletvekili asli görevine yani yasamaya ağırlık verecek. Bizde öyle yapacağız. Ancak Gazianteplilere verdiğimiz, yayınladığımız tüm projelere ekip olarak sahip çıkacağız. Bizi başarıya ulaştıran şey bu, merkezde ve yerelde organize çalışmak. İnşallah bu dönem sonunda secim vaatlerimizin tamamını yaparız. Benimde secim esnasında gördüğüm bir kaç husus var. Notlarım da var, simdi ekibimle beraber bu tespitlerimi detaylı inceleyeceğim ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşıp inşallah vatandaşlarımızın hizmetine sunacağım.

Gaziantep ile ilgili projeleriniz var mı? Sizce şehrin sorunları neler?

Gaziantep cok hızlı büyüyor. Tabii ki sorunları da büyüyor. Bir şehir düşünün nüfus yoğunluğu, coğrafyası ile uyumlu değil bir doğal kaynağı yok, denizi, deresi, gölü yok, bitki örtüsü az, düşünün suyu bile kac km uzaktan getiriyor, limanı yok. Tek sermayesi insan olan büyük bir endüstri şehri, cazibe merkezi olması bu yoğunluğu daha da artırıyor. Bazı sorunlar yıllarca ötelenmiş cözümsüz hale gelmiş. Alt yapı bu yoğunluk icin zorlanıyor, ama bütün bunlara rağmen hemen her konuda en iyisini olmak isteyen bir şehir ekonomide, istihdam da, üretimde, ihracatta, turizm de, gastronomide, ticarette, kültürde, eğitimde…

Simdi tablo bu. Bunu yönetmek sadece bir kurumun, bir kişinin, bir grubun tek basına yapacağı bir iş değil. Ancak iyi bir plan, iyi bir yönetim, iş birliği, yardımlaşma ile popilist olmayan yıllara sarih büyük projelerle bu işin üstesinden gelebilirsiniz. Cok şey yapmak hedef olmamalı. Doğru şeyler yapmak hedefiniz olmalı.

Mesela şehrin bir vizyonu olmalı, bilimsel kabul görmüş profesyonel bir şehir mastır planınız olmalı. Kim gelirse gelsin mastır plandan vazgecmeden ancak revize ederek plana katkı sağlayarak yaşatmalı. Şehirde kalıcı çocuklarımıza, torunlarımıza kadar uzanacak islerden bahsediyorum.

Mesela Düzbağ projesi, Gaziray projesi gibi, Kale restorasyonu gibi, müzeler gibi… Hayvanat Bahçeşi gibi, Yüzüncü Yıl Parkı gibi, Yeşil Vadi gibi, GaskiGöleti gibi, Dülükbaba Ormanı gibi, Rumkale gibi. Yani şehirdeki ortak paydayı devamlı büyütmek, yapılanı değiştirerek çoğaltmak.

Yapılacaklar cok olsa bile şehrin disipline olmuş, şehre ait tüm değerlerin şehre uzun yıllar fayda sağlayacak şekilde projelendirilmeşinde iş birliği yapması doğru olacaktır. Bu asamada üzerinde calısılan projeler yapılabilirliğine göre önem sırasına dizilmeli, bilimsel ve teknolojik alt yapısı oluşturulmalı, uygulama projeleri hazırlanmalı ve bunlar bir sehirde sürekli revize edilerek geliştirilmeli ve bu manada şehrin anayasası oluşturulmalıdır. Bunu başarabilirsek, şehrimizin 50-60 yılını planlamış oluruz ve gelecek nesillere daha yaşanabilir mekânlar bırakabiliriz.

Bakın bugün Gaziantep şehri başta Büyükşehir ve Şehitkamil, Şahinbey ilçe belediyelerimiz olmak üzere tüm ilçe belediyelerimiz büyük bir gayretle çalışıyor. Son derece başarılı isler yapılıyor. Yapılan işlere projelere bakarsak bu kalan kısa bir sürede büyük işlerin yapıldığını görürsünüz. Ureten, büyüten, geliştiren bir şehir Gaziantep.

Bu secim döneminde biliyorsunuz Mega Projelerimizi acıkladik. Bunlar; Havaalanı yeni terminali ve otopark, Şehir Hastanesi, Perilikaya Hastanesi, Hızlı tren, Gaziray, Düzbağ, 7.500 yeni derslikler, Sulu tarım merkezleri, Metro, Lojistik üs, Dülük OSB tüneli… tabiicalısması devam eden hazırlık aşamasında olan başka projelerimizde var. İnşallah bu dönem hepsini tamamlayacağız.

Bir kadın olarak aileniz ve işinizi nasıl dengeliyorsunuz?

Hem zor, hem güzel… Annelik bana göre dünyanın en güzel duygusu. Annelik duygusu müthiş bir duygu… Hiçbir duygu bu duygunun yerini alamaz. Evlilik ise gerçekten güzel bir olay… Evlilik kurumu fedakarlık isteyen, aynı zamanda huzurlu bir aile ile herseyin üzerinde olan bir kurum. Ben hem anneyim, hem eşim, yeri geldiğinde hem de çocuğum… Ben de anne ve babamın bir çocuğuyum sonuçta.

Eve gelince çocuklarımın arzularını en iyi şekilde yerine getirmeye calışan anne olurum. Elimden geldiğince onlara yardımcı olmaya calışırım. Onlarla her zaman güzel bir işbirliği icerisindeyimdir. Bazen onlarla alışverişe gittiğim olur. Zaman gelir pazara giderim. Milletvekili iken bile pazara giderdim. Ve herkes şaşırırdl "milletvekili pazara alışverişe de gelir miymiş” gibi değişik yorumlara sık rastlardım.

Tasarrufa önem veririm. Toplu taşıma kullanırım. Bir gün otobüsle Mersine gitmek zorunda kaldım. Milletvekili olduğuma yolcuları inandıramadım. Kurallara uyar, ayrıcalık istemem. Cünkü örnek olmalıyım. Evlatlarımı da böyle yetiştirdim. Ben bunlardan büyük zevk alıyorum.

İki oğlum var. Büyük olan Makine Mühendisi oldu. Simdi ABD'de Yüksek lisans yapıyor. Küçüğü Tıp okuyor. " İyi insan olmaları, sadakatli olmaları, samimiyetli olmaları, adil olmaları, merhametli olmaları ve inandıolmaları en büyük dileğim. Bir kere kadının insan olarak özgürleşmesi gerekir. Toplumsal kalkınına, evrensel gelişme ancak böyle olur özellikle Türk kadınını incelediğiniz zaman, Türk kadınının tarihin hicbir döneminde güçsüz olmadığını, aksine her zaman calıskanlığın, azmin, cesaretin, kararlılığın sembolü olduğunu görürsünüz. Kadınlar içinde yaşadıkları toplumunda özüdür. Topluma şekil verme gücüne sahiptir. Özetle, artık kadınlarımız daha yürekli daha bilindi ve önümüzdeki yüzyıla kadınlar damgasını vuracak.

Modayı takip ediyormusunuz? Alışveriş alışkanlıklarınız nelerdir ?

Tabi ki modayı takip ederim. Bu icimizde var. Seyahat halindesiniz ona göre valiz hazırlıyorsunuz. Ama benim hep bir B planım vardır. O yüzden evdeki en büyük valiz hep benimdir.

En sevdiğiniz ve en iyi yaptığınız Antep Yemeği hangisi?

Yemeklerimizin hepsi şahane birini birine tercih etmek inanın diğerine haksızlık olur. Hepsini dikkat edin sadece Suriye de değil. Irak, Mısır, Libya, kısmen Iran. Bizimle de uğraştıklarını görüyoruz, yaşıyoruz. 15 Temmuzlar, 17/25 Aralıklar, gezi eylemleri… Hepsi de bizi karıştırmak için birer proje idi. Bu konuya girersek sorunun cevabından uzaklaşırız. Ancak oynanan oyunun da bilinmesi gerek. Suriye olayı bizim için son kale. Sınır güvenliğimiz, pkk, terör problemimiz var. Yani Suriye bizim en yakın etkileşim alanımız.

Bu kadar önemli konumumuzda olan hadiselere kayıtsız kalamazsınız, istemeseniz de bu ise müdahil olma durumumuz var. Avrupalılar sınırlarını kapattı biz de kapatalım, bize ne(!!) deme şansınız yok. Zaten bu sorunun kaynağı onlar. Suriye bizim en uzun sınır komşumuz. Bu bölge de güçlü bir Türkiye ulusal menfaatlerimiz icin şart.

Bu sürecte mülteci sorunu basta olmak üzere Türkiye'de ve diğer pek çok ülkede sorunlar yaşanıyor. Bu işin iki bacağı var. Birincisini yukarıda anlatmaya çalıştına. Uluslararası politikadan kaynaklanıyor. İkinci de insani boyutudur. Tabii biz isin sürekli içindeyiz kamplarda, sınır bölgesinde hep bulunduk. Cok zor bir durum. Paraları yok, kapınıza yığılmışlar ve yardım istiyorlar. Allah askına biz Müslüman bir ülkeyiz inancımız var, değerlerimiz var, vicdanımız var. Ayrıca inanın kamplardaki yaşam da çok zor. Yaşamsal doğal ihtiyaçlarınızı bile karşılamakta zorlanıyorsunuz. Simdi bir an icinempati yapın onun yerinde siz olsanız nasıl bir muamele beklersiniz? İnsan olan hele Müslüman olan bir kişinin buna kayıtsız kalması düşünülemez. Bizde kalmadık. Bu duruma, biz basta insani ve acil afet durumu ile yaklaştık. Güvenlik sorunu sebebiyle sürec uzadı. Hala bölge sıkıntılı. Bu kadar insanı yönetmek asgari şartlarda yaşatmak da hic kolay bir şey değil. Mesela ben buna çok kızıyorum böyle büyük bir sorunun cözümüicincalısan insanlara haksızlık oluyor. Büyük bir çaba var ve hic kimse bunu bu yönü ile değerlendirmiyor.

Ayrıca bu konu ile ilgili yeni hamlelerimiz de başladı. Afrin, Cerablus, Elbab, Menbiç 'in güneyi güvenli bir hat oluşturuyoruz. Bakın bunu bir konjektör de yapmak, tüm Dünyanın süper güçlerine rağmen yapmak hiç kolay değil. Halk olarak bizde algımızı hiç bu yöne cevirmiyoruz. Yapılanları bazen görmüyoruz. Sürekli sorun var. Kalitemiz düstü. Şehirde problemler oldu. Hep bu yönünü halka pompalıyorlar. Ve bunu bilindi bir şekilde siyasi rant sağlamak için yapıyorlar. İnşallah bu bölgelerde hakim güç durumundayız. Ciddi iyileştirmeler yapıyoruz. Dönüsler de arttı. Bakın ben 1600 kişi üzerindeki Suriyeli mültecilerle birebir anket yaptım. %80'ni dönmeyi düşünüyor. Yaptığım bir araştırmada Suriyeli mülteciler mal, mülk edinmiyor. Uluslararası çalışmalar şunu gösteriyor. İnsanlar kalmayı düşünmedikleri yerlerden mülk edinmiyor. Bu bir gösterge olabilir. Hükümet programımızda da var. Artık Suriyeli mülteciler konusu acil afet durumu yönetiminden çıktı. Mevcut durum göç idaresi eliyle daha etkin sosyolojik boyutun da dahil olmak üzere calısılıyor. İnşallah ortalama 3 ila 5 yıl içinde sonuc alabiliriz. Ancak tabii bölgedeki savaş durumu ile de alaka11 bir durum. Bizim eylem planımızın karşılık bulması Suriye ile de alakalı bir durum.

Sonuç olarak şunu söyleyebilirina. Yanı başımızda büyük bir sıkıntı var. Bundan etkileniyoruz. Kaynaklarımızdan pay ayırmak zorunda kaldık. Ancak bu olağanüstü gelişmeler karşısında maalesef bir bedel ödemek zorunda kalıyoruz. Bu aşamada önemli olan bu süreci en az zararla kapatmak, Ulusal menfaatlerimize uygun hareket etmek olduğunu düşünüyorum.

Biz böylesi büyük bir insan hareketini iyi yönetiyoruz. Geri dönüişicin bir eylem planımız da var. Ayrıca bölgede egemen güç olma yolunda sağlam adımlar atıyoruz. inşallah göreceksiniz böyle sağlam bir irade ve cesaret ile bu işten güçlenerek çıkacağız.

Son söz de Gaziantep Life dergisi ve okurları için…

Gaziantep Life dergisi, keyifli bir dergi, şehirde yaşayanlar arasında bir akış yapıyor, sanki içine duygu katılmış gibi. Duygularımızı ifade ettiğiniz icin de farklı, güzel, anlamlı şeyler üretiyorsunuz. Tebrik ediyorum. Yayın hayatınızda başarılar dilerim.

Biz de bu güzel söyleşiden dolayı Derya Bakbak'a teşekkür ediyoruz…

 

dbLogoBeyaz doçent copy
akp

© 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Sitede bulunan hiçbir materyal izinsiz kullanılamaz.