loader image

Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun Üyesi olan Bakbak, Panelde konu hakkında geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.

Kadının, toplumumuzda karşıladığı değerin çok anlamlı ve kıymetli olduğunu söyleyen Bakbak, sözlerine şöyle devam etti. ‘’Kadın öncelikle anadır, bacıdır, eştir, kız çocuğudur. Hepsinin karşıladığı anlam, taşıdığı değer bizler için çok büyüktür. Kültürel ve tarihi mirasımızda, geleneğimizde, göreneğimizde kadın hep el üstünde olmuştur. Bu nedenle kadın ve şiddet olgularını bağdaştırmamız mümkün değildir. Toplum vicdanında da, karşılığı asla olmamıştır’’ dedi.

 

Çok Yönlü ve Kapsamlı Ele Alınması Gereken Bir Konu

Bugün burada şiddet olgusu, toplumun her zerresinden nasıl tasfiye edilir ya da nasıl minimuma indirilebilir, bunun cevabının arandığına değinen Bakbak, ‘’Şiddet konusu, çok yönlü ve kapsamlı ele alınması gereken bir konudur. Konunun yasal boyutunu da, toplumsal boyutunu da, psikolojik boyutu da, kurumlar arası işbirliği boyutunu da aynı ciddiyetle ele almamız gerekiyor’’ dedi.

Bugüne kadar yapılanlara ve bunların toplumdaki karşılığından söz eden Bakbak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızla, Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komusyonumuzla, Kadına Yönelik Şiddetin Önelenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonumuzla hep birlikte kadına yönelik şiddet ile mücadelede sıfır tolerans için mücadele ettiklerinin altını çizdi.

 

Kanunlarımızı Uluslararası Düzeye Yükselttik

 “Avrupa Konseyi Sözleşmesini (İstanbul Sözleşmesi)” çekincesiz olarak imzalayan ilk ülke olduk. Bu sözleşmeyle; fiziksel, cinsel, psikolojik şiddetin yanı sıra zorla evlendirme ve ısrarlı takip gibi farklı şiddet türleri tanımlanmakta ve bunlara ilişkin yaptırımlar getirilmektedir.

2012 yılında çıkarılan “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” ile kadına yönelik şiddetle mücadelede 23 maddelik temel bir düzenlemeyi hayata geçirdik. Kanunla; korunan kişi ile şiddet uygulayan ve uygulama ihtimali bulunan kişi hakkında alınabilecek koruyucu ve önleyici tedbirler ayrıntıları ile düzenlenmiş, korunan kişi hakkında; barınma yeri tespiti, geçici maddi yardım yapılması, psikolojik mesleki, hukuki ve sosyal destek hizmetlerinin verilmesi, koruma tedbiri, kreş imkanından faydalandırılması gibi mağdurun yeni bir yaşama kavuşmasını ve ayakları üzerinde durabilmesini sağlayacak birçok uygulama hayata geçirilmiştir.

Yine 6284 sayılı kanun kapsamında, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla Türkiye’nin 14 ilinde Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri kurduk. Bugüne kadar toplam 22 bin kadın, 6 bin çocuk bu merkezlerden yararlandı. Bunun yanı sıra kadın konukevi sayımızı da arttırdık. 2011 yılında kadın konukevi sayısı 48 iken, bu sayıyı 2014 yılında 131’e çıkarttık.

 

Bir Zihniyet Dönüşümüne İhtiyaç Var

Sadece devletin yaptığı düzenlemelerle sorunu kökten çözümemiz mümkün değil, bu nedenle Sn. Başbakanımızın da dediği gibi bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç vardır.

Bu zihniyet dönüşümünü sağlamak adına 2016-2019 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı hayata geçireceğiz. Plan kapsamında 6 ana başlık altında; ‘’Yasal Düzenlemeler, Farkındalık Oluşturma ve Zihniyet Dönüşümünün Sağlanması, Koruyucu Hizmet Sunumu ve Şiddet Mağdurlarının Güçlendirilmesi, Sağlık Hizmetlerinin Sunumu, Kurum ve Kuruluşlar Arasında İşbirliği ve Koordinasyon, Şiddet Uygulayana Yönelik Çalışmalar’’ birçok yeni düzenlemeyi gerçekleştireceğiz.

 

Toplumun Her Kesimini Bilinçlendireceğiz

Öncelikle bir zihniyet devrimi gerçekleştireceğiz, 7’den 70’e her yaştan vatandaşımıza gerek medya yoluyla, gerek eğitimler, seminerler, paneller yoluyla ulaşacağız. Toplumun her kesimini bilinçlendireceğiz. Bu işe ilk olarak 140 bin emniyet personeli ve 35 bin sağlık çalışanını eğitime alarak başlayacağız. Dizi, film, kitap gibi iyi örnek teşkil eden eserleri ödüllendirilecek, bu örneklerin çoğalması için destek vereceğiz.

14 pilot ilde uygulanan 'Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri' 81 ile yayıyoruz. Bu merkezler, 81 ilde de kurulacak ve hem ciddi bir envanter çalışması yapılacak hem de alınan tedbirler gözden geçirilecek.

'İhtisaslaşmış Kadın Konukevleri' modeline geçeceğiz. Şiddet mağdurlarının, konuk evi desteğinden sonra sosyal hayata katıldıkları anda nasıl davranmaları konusunda da yeni bir model geliştireceğiz ve onlara sosyal hayatta da destek vereceğiz.

Türkçe dışında, Kürtçe, Arapça, işaret dili ve SMS ile hizmet veren ALO 183 Danışma Hattı, artık yurtdışındaki vatandaşlarımıza da hizmet sunacak.

Özel sağlık birimleri oluşturulacak ve bu birimler şiddet türüne göre ayrılacak.

Şiddeti uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişilere zorunlu rehabilitasyon uygulaması için gerekli düzenlemeler yapılacak. Alkol, uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanımı ya da bağımlılığı olan kişilere hizmet veren kuruluşların sayısı ve hizmet kapasiteleri artırılacak.

Kadınlara yönelik, Şiddet İzleme Komitesi oluşturulacak. Bu Şiddet İzleme Komitesi'nin merkezi düzenlemesi dışında, her ilde vali başkanlığında yerel bazda izleme komiteleri oluşacak. Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi kapsamında STK'lar ve kamu kurumlarıyla çalışılarak il eylem planları oluşturulacak. Kurumlar arası veri paylaşımıyla kadına yönelik şiddetin ulusal düzeyde izlenebilmesi için tüm verileri kapsayan ortak veri tabanı çalışması başlatılacak.

Ne tür şiddete eğilimli kişilik yapıları mevcut, bunların etüt çalışması yapılacak.

Elektronik Destek Sistemi Pilot Uygulaması kapsamında, sistemi Adana’da 103, Bursa’da 112 kişi kullandı. Pilot Uygulamaya Ankara ve İzmir’de de başlanacak. Bu sistemle, kadına şiddet konusunda herhangi bir tehdit söz konusu olduğunda mağdur veya potansiyel tehdit teşkil edecek fail takip edilecek.

 

Son olarak, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla tüm vatandaşlarımızı kapsayan bir çok çalışma gerçekleştirildiğini, özellikle kadınlarımızın sorunlarına karşı çözüm üretmek, farkındalığı artırmak adına ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini vurgulayan Bakbak, ‘’Kadına yönelik ne fiziksel ne psikolojik şiddetin yaşanmadığı bir ülke olmak için mücadelemizin arkasında durmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz’’ dedi.

 

dbLogoBeyaz doçent copy
akp

© 2024. Tüm Hakları Saklıdır. Sitede bulunan hiçbir materyal izinsiz kullanılamaz.